KASETİ ÇEVİRİP ÇEVİRİP DİNLEMEK – DENEME – HAKAN YAKICI

aristokrat0135

Paylaş

Paylaş

0 Beğenme

Yorum Yaz

Favorilere Ekle

• 0

  Mutlu

• 0

  Eğlenmiş

• 0

  Şaşırmış

• 0

  Kızgın

• 0

  Üzgün

KASETİ ÇEVİRİP ÇEVİRİP DİNLEMEK

Birkaç on yıl öncesine kadar istediğimiz şarkıyı, istediğimiz anda açıp dinlememizi mümkün kılan dijital imkanlarımız yoktu. İşte, “Kaseti çevirip çevirip dinlemek.” deyimi o zamanlara aittir ve dijital çağın gelmesiyle de neredeyse unutulmuştur.

Kaseti çevirip çevirip dinlemek deyiminin kökünde tutku derecesinde bir sevgi vardır. Neye duyulan bir sevgi bu, tabi ki bir şarkıya. Kaseti, kasetçalar ya da bilinen adıyla bir teybin gözüne yerleştirir ve açma düğmesine basıp dinlemeye başlarsınız. Kasetteki şarkılardan biri sizi bir yakalar ve uzunca bir süre boyunca da başka şarkıların melodisine bırakmaz. Artık, parmağınız sürekli tuşların yakınındadır; dinle, geriye sar, dinle, geriye sar. Şarkı harikadır fakat geriye sarma işi insanı sıkar. Sonra kasetçiye gider ve bir kasetin iki yüzünü de sadece o şarkının kaydı ile doldurursunuz. Bundan sonra o can sıkıcı geriye sar düğmesine basmanıza gerek kalmaz. Kaseti bir takarsınız, bitince diğer yüzünü çevirir dinlersiniz. Bir daha, bir daha ve bir daha. İşte, çevir çevir dinle, budur.

Lakin kasette çevirip çevirip, dijital platformda ayarlayıp tekrar tekrar dinleseniz de bazı şarkılar kısadır. Uzun uzun söylense de tekrar tekrar dinlense de o şarkı kısadır. Ruh ona doymaz ve şarkının her bitişinde, dinlerken duyduğu hazzın üzerine, BU ŞARKI BİRAZ DAHA DEVAM ETMELİYDİ, duygusunun soğuk gölgesi düşer. Çünkü ruh, zamanı güneşin doğuşu ve batışıyla, kolunuzdaki ya da cep telefonlarınızdaki saatlerle ölçmez. Ruh, adet bilmez, sayı saymaz, AZLIK VE ÇOKLUK bilir. Bu yüzden mesela, ruh için bazen 8 ay, tüm hayatınızı kendi rengine boyamaya yetecek kadar uzun bir süredir, bazen 70 yıl alışmaya yetmez.

Azlık duygusu, ruhun iftarsız orucudur..

Çok yakar canı!

Hakan yakıcı

2025 Güz/ seferihisar.