
Bir sen… bir de kaliteli bir şarap.
Hayatın en vazgeçilmez iki lezzeti gibi duruyorsunuz yan yana. Oysa ben çoktan vazgeçmeyi öğrenmiş bir adamdım. Sigarayı bile bıraktım düşün, yılların alışkanlığını bir kenara atabildim ama seni bırakamadım. Çünkü bazı alışkanlıklar ciğerleri değil, ruhu sarar; bazı tutkular nikotin değil, kalbin ta kendisidir.
Sen Ankara gibisin…
Ne tam yaşatıyorsun ne de öldürüyorsun. Soğuğunda üşütürken bile bırakıp gidemediğim bir şehir gibisin. Betonun ortasında açan bir çiçek misali; seni sevmek, mantıksız ama kaçınılmaz. “Gideyim” diyorum bazen, bavulumu toplayıp uzaklara savurayım kendimi. Ama sonra bir bakıyorum, aynı bavulu yeniden senin kapının önünde açıyorum. Çünkü yolun sonu hep sana çıkıyor.
Sensiz bu şehir…
Sanki bir zindana dönüşüyor. Caddeler yabancı, kaldırımlar sessiz, rüzgar bile soğuk esiyor. Ama sen yanımdayken, içimdeki o yangın diner, kül olur. Çünkü sen, bütün eksik parçaları tamamlayan, tüm kaybetmişliklere anlam katan bir tamamsın.
“Bu kırık kalbi kim onarır ki?” diye sorardım bir zamanlar.
Cevabı hiç aramamışım meğer; cevabım senmişsin. Senin dokunuşunla kabuk bağladı yaralarım, senin bakışınla yeniden yeşerdi umudum. Şimdi görmeyince seni, her yerde seni arar oldum. Sokağın köşesinde yürüyen yabancıda, bir şarkının nakaratında, bir kahvenin dumanında hep seni arıyorum.
Ve nihayetinde, dönüp dolaşıp yine sana geliyorum.
Çünkü bazı yolculuklar kaçış değildir; bilakis, ait olduğun yere varışın ta kendisidir.
Hoş geldin gönlümün efendisi…
Gelişinle şehir yeniden anlam kazandı. Soğuk duvarlar sıcak, sessiz akşamlar melodili oldu. Şimdi bir sen varsın, bir de kadehimdeki o kırmızı şarap. Biri dilimde, diğeri yüreğimde… İkisi de bırakamadıklarımın en güzeli.
Ve ben?
Artık biliyorum… Vazgeçmek kolay, ama bazı sevgiler insanın kaderi gibi. Sen benim en güzel kaderimsin.
Bir sen… bir de kırmızı şarap,
İkisi de içimde kalan en tatlı günah.
Sigarayı bıraktım, unuttum dünü,
Ama seni bırakamadım, tutunurum hep seni.
Ankara gibisin, ne öldürür ne yaşatır,
Soğuk gecelerinde bile içim sana kanatır.
Gideyim diyorum, uzaklara savrulurum,
Ama yolun sonunda yine sana varırım.
Sensiz bu şehir bir zindana döner,
Rüzgar soğuk eser, adımlarım sürünür.
Sen yanımdayken yangın küle döner,
Bir bakışınla kırık kalbim dirilir.
“Kim onarır ki?” derdim eskiden,
Cevabı gözlerinde buldum yeniden.
Her sokakta, her şarkıda, her nefeste,
Ararım seni… hep sende biter hikâyem.
Hoş geldin gönlümün efendisi,
Şehrin duvarı bile şimdi sıcak.
Bir sen varsın, bir de kadehimdeki şarap,
İkisi de kaderim, ikisi de bırakmam asla…
Oğuzhan ÖCAL
Bir Şehir, Bir Aşk, Bir Teslimiyet – Oğuzhan ÖCAL
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu verabetgiris.co
"Sitedeki 'Yazarlar' bölümüne ruhunuza dokunacak yeni bir yolculuk eklendi. Göz atmayı unutmayın." -------- "GriKalemler Dergisinin 2. Sayısı Yayımda" ------- " Dergimize Yazılarınızı Üye Olarak Yukardaki Gönder Menusundan Yada editor@grikalemler.com.tr mail adresinden gönderebilirsiniz." ---------- " GriKalemler Edebiyat Dergisine Hoşgeldiniz " ------"Yazışma adresi: Hürriyet Mahallesi Eski Edirne Asfaltı Caddesi No:196 Gaziosmanpaşa /İSTANBUL Tel: +905061252905" "Sosyal Medya Yönetimi Ayşegül Kösa Sert Can Gadirli medya@grikalemler.com.tr"-----"Grafik Tasarım: Oğuzhan Öcal oguzhanocal.com.tr webmaster@oguzhanocal.com.tr"----"Editör: Hakan Seyrekbasan Rojda Gülseven editor@grikalemler.com.tr" --------"İmtiyaz Sahibi grikalemler.com.tr Adına Süreyya Geçici iletisim@grikalemler.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Gülal iletisim@grikalemler.com.tr Yazı İşleri ve İçerik Sorumlusu: Hakan Yakıcı editor@grikalemler.com.tr"
Yorum Yaz